2 Nisan 2013 Salı

Çocuğunuzun bedenini sabote etmeyin!

Fotoğraf: Goncagül Sunar 


Kalabalık çocuk parkları benim için hep bir stres kaynağı. Bunda çok hareketli, çok koşan, farklı şeyler denemeyi seven, gözü kara bir oğlum olmasının da payı büyük sanırım. Ama bu durumla baş etme çalışmalarımın kişisel hikayesi ayrı bir yazı konusu olsun. Ben bu kez diğer bir stres kaynağından, 2 yaş civarı çocukların motor becerilerini, bedenlerini, zihinlerini ve temelinde ruhlarını sabote eden aşırı müdahaleci yetişkinlerden bahsedeceğim.

Parklar, şehirde yaşayan çocuklar için çok değerli. Çocukların, araba tehlikesinden uzak, bedensel enerjilerini açık havada özgürce boşaltabildikleri, motor becerilerini geliştirdikleri ve yeni beceriler keşfetme şansı buldukları yegane alanlar. Ayrıca parklar çocuklara kısıtlı da olsa doğayla ilişki kurma imkanı veriyor. Peki, bu hisleri çoktan unutmuş, bedeniyle ilişkisini kaybetmiş, doğadan, topraktan, kumdan, taştan, çimenden elini ayağını çekmiş yetişkinler çocukları parka götürürse ne olur? 

Evden tertemiz kıyafetlerle çıkan çocuk, her yerde olduğu gibi parka gittiğinde de üzerindeki pantolonun, montun, ayakkabının ve en önemlisi ellerinin temizliğinden sorumlu olmayı öğrenmelidir. Parkta oynayan çocuk, ne yapıp edip ellerini ve üzerini kirletmemenin yolunu bulmalıdır. Dolayısıyla tozlu, topraklı, kumlu olan her şeyden uzak durmalı, bunların hiçbirini asla ellememelidir. Kum havuzları, parklardan derhal kaldırılmalıdır.

Çocuk asla düşmemelidir. Bir çocuğun düşmemesi için kendisine sürekli “yavaş ol”, “dur orayı elleme”, “sakın yapma”, “basamakları çıkarken önce bir ayağını, sonra diğerini koy”, "oradan tutma, buradan tut” gibi sonsuzca çeşitlendirilebilecek komutlar verilmelidir. Bu komutlar ne kadar sık tekrarlanırsa, çocuk o kadar az düşer, hatta hiç düşmez. Çocuğun aşırı komuttan sonra etrafa artık boş gözlerle bakar hale gelmesi dikkate alınmamalı komut vermeye devam edilmelidir. Yapmakta zorlandığı hareketlere anında müdahale edilmeli ve çocuğa hareket yetişkin tarafından yaptırılmalıdır. Eğer yetişkin tarafından yaptırılamıyorsa, o hareket kesinlikle yapılmamalıdır. Çocuğun hiçbir yeri yaralanmamalı, hatta teninde çizik bile olmamalıdır.

Çocuklar, izlerken bile insanı yoran bu tür aşırı müdahalelere maruz kalıyor. Güvenlik tabii ki önemli ama aşırı kısıtlayıcı ve müdahaleci olmak çocuğun bedeniyle ilişkisini adeta sabote ediyor. Sürekli uyarılan ve komut verilen çocuk, gereğinden fazla temkinli ve kendine güvensiz oluyor. Bu çocuklar zamanla kısacık mesafeleri yürümeyi bile sevmemeye, koşturup oynamak yerine elinde cep telefonuyla oyun oynayarak saatler geçirmeyi tercih eder hale gelmeye başlıyor. Dr.Sears'ın dediğine göre bir çocuk, keşif yoluyla motor becerilerini test ettiği sürece kendine güven duygusunu geliştiriyor. Yani bedensel gelişim aslında zihinsel ve ruhsal gelişimi besliyor.  Ve bir çocuk ne kadar çok hareket eder ve keşfederse, o kadar çok gelişiyor.

İnsanlar yoga yapmaya başlayınca, kimbilir belki de daha çok küçük yaşlarda kaybettikleri beden ve zihin ilişkisini tekrar hatırlama sürecine girer. Yoga hocası bu sürece müdahale eden değil rehberlik eden kişidir. Çünkü dikte edilen tek bir yol yoktur, herkes kendi yogasını yapar. Yoga hocası, saygıyla ve sabırla, bedenleriyle tekrar ilişki kurmaları için öğrencilerini teşvik eder. Bunun için özgür, keşiflere açık ve güvenli bir ortam yaratmaya çalışır.

2 yaş civarındaki çocukların da benzer bir şekilde kendilerini izleyen ve onlara rehberlik eden ebeveynlere ihtiyaç duyduklarını düşünüyorum. Onların kendi bedenleriyle verdikleri uğraşa saygı duyan, keşfetmeleri için alan yaratan, hata yapmalarına izin veren, motive eden, sabırlı, ne aşırı müdahaleci ne de onları tamamen yalnız bırakan...

Çocuğunun yanında olmak, ona müdahale etmemek ama zor durumlarda yardım isterse size kolayca ulaşacabileceğini bilmesini sağlamak bana çok önemli geliyor. Kirli ellerin ve kıyafetlerin yıkanabileceği, yaraların kısa zamanda iyileşebileceği gerçeğini unutmamak ise en önemlisi.

Not: İstanbul'daki az sayıda çocuk parkında yer alan kum havuzları gerçekten birer birer kaldırılıyor maalesef...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder